Akupunktur

Latince acus (iğne) ve puncture (batırma) kelimelerinin birleşiminden oluşan akupunktur çelik, gümüş veya altından yapılmış özel akupunktur iğnelerinin vücutta belirli noktalara batırılması ile yapılan tedaviye denir. Akupunktur iğneleri ile belirli noktalara uygulama yapıldığında, o noktalardan beyne giden uyarılar sonucunda salınan bazı nörotransmitterler (sinyal molekülleri) iyileştirici etkinin (analjezik (ağrı kesici), homeostatik (sinir sistemini dengeleyici), bağışıklık sistemi güçlendirici, sedatif (sakinleştirici)) etki oluşmasını sağlar. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1970 yılında resmi tedavi metodu olarak kabul edilmiş ve bugün 100’e yakın rahatsızlıkta akupunktur tedavisinin etkinliğini onaylanmıştır.

Çin kaynakları, akupunkturun 5000 yıllık bir geçmişi olduğunu göstermektedir. Eski dönemlerde sivriltilmiş taşlar, ince kemikler ve ağaçların minik dalları ile yapılırken 1965’ten sonra akupunktur tedavisi canlanmış, Avrupa’ya da yayılmaya başlamıştır. Birçok üniversitede Akupunktur ve diğer Çin Geleneksel tedavileri adına enstitüler kurulmuştur. Çin’den köken alan bu tedavi dalı, bugün artık tüm dünyada ve ülkemizde, Tıp Fakülteleri’nde eğitimi verilen bir tıp disiplini haline gelmiştir.

Kadim tıp anlayışlarında da bulunan beş element teorisine ve zıtlıkların (Yin - Yang) bir bütünü oluşturduğu teorisine dayanan, vücut üzerindeki enerji meridyenlerinde bulunan 365 noktanın uyarılması temeline dayanan akupunktur, enerji bedenimizdeki tıkanıklıkların giderilip fizik bedenimizde iyileştirici etki göstermesi temeline dayanır.

Tüm vücutta bulunan noktaların kullanıldığı vücut akupunkturu, hızlı ve etkin sonuçlar sağlayan el, kulak ve skalp (kafa derisi) mikrosistem akupunkturları olarak birden fazla çeşidi mevcuttur.

Ayrıntılı bir muayene sonrası tek başına veya diğer tedavilere kombine olarak uygulaması planlanır. Hasta sırt üstü ya da yüz üstü pozisyon aldırılır. 0,1-0,5mm inceliğinde olan çelik iğneler özel noktalara belli derinlikte batırılır ve hasta 15-30 dakika bu şekilde bekler. Hasta, işlem sonunda hiçbir ek uygulamaya gerek kalmadan rutin hayatına devam edebilir.

Akupunkturun uygulama alanı oldukça geniş olmakla birlikte sıklıkla uygulandığı rahatsızlıklardan bazıları şunlardır:

· Kas iskelet sisteminin mekanik ağrıları,

· Eklem ağrıları,

· Organik olmayan baş ağrıları (migren, gerilme tipi),

· Diş ağrıları,

· Nöropatik ağrılar,

· Fibromiyalji,

· Bel ağrıları,

· Bulantı-kusma,

· Kabızlık-ishal gibi fonksiyonel sindirim sistemi rahatsızlıkları,

· Alerjik rinit,

· Polikistik over sendromu,