Eğer herhangi bir şeye olan inancınız bilgi ekseninde değil de bağnazlık üzerine ise, insanlara verdiğiniz nasihatler da bu bağnazlık sınırlarını aşamaz. Modern tıp felsefesinde çelişkili ve anlamsız o kadar çok uygulama var ki, yukarıdan gelen bu prosedürleri insanların karşı çıkmadan uygulaması için doktorların onlara baskı kurması artık alışılagelen bir durum olmuştur.

Bunda ebette muayene sürelerinin kısa olmasının açıklama yapmaya zaman bırakmaması bir başka etken olsa da, sanki karşı tarafı tamamen cahil görüp baskı altına alarak kafasındaki tedavi planını ya da politika olarak belirlenen zorunlu uygulamaları baskı ile yaptırmak bir gelenek hâline gelmiştir.

Korkutma yoluyla bazı uygulamalara karşı tarafı ikna etmeye çalışmak, çoğu zaman tamir edilmesi zor travmalara yol açar. “Şu ilacı kullanmazsan şöyle olursun.” diyerek en kötü ihtimaller üzerinden konuşulan süreç, hastayı korku ile o ilaca mahkûm eder ancak bu hiçbir şekilde insan haklarına   sığmaz. 

Kızamık aşısı olmayan çocukta en ufak kızarıklık görse çocuk doktorları hemen "Gördün mü bak çocuğun kızamık oldu, şimdi bundan dolayı ölse ne olacak?" deyip, "Hemen kızamık aşısı yapmalıyız:' diyerek aileyi baskı altına alması çokça duyduğum yaşanmış olaylar. Bu tarz olayda yanlış teşhis söyleyerek aileyi korkutma, kızamık gibi bir hastalığın ölüm oranı çok daha düşük olmasına rağmen sanki her hasta olan ölüyormuş izlenimi uyandırma, tıbbi bir uygulamayı psikolojik baskı ile dayatma gibi birçok yanlış var. Teşhis doğru olsa bile hastalık anında tekrar aşı yapmanın gereksiz olması da ayrı bir facia. Tıbbın çoğu zaman "dogma''lara bel bağladığı ve bağnazca savunulan gelenekleri barındırdığını gösteren bir sahnedir bu.

Özellikle gebelik döneminde, gebelere rutin olarak uygulanan takviyeler, testler ve taramalar için de "Yaptırmazsan bebeğin şöyle olur:' tarzında korkutmalar, hayatının en hassas dönemin- de olan ve hormonlarının beyni en fazla etkilediği duygusallık­ ta bir anne için çoğu zaman yıkıcı olmaktadır. Bu ise apaçık bir suçtur ve tehdit kapsamına girer. Hiç kimse, kendisinde bulunan makamı kullanarak, yanlış bilgilendirme ile karşı tarafı korkutarak bir uygulamaya zorlayamaz, zorlayamamalı.